AK Parti Eski Milletvekili Mehmet Metiner, “Kandil’in talimatıyla PKK’nın partisi seni alenen destekledi ve sen onların desteği sayesinde orada oturuyorsun.” dedi.
AK Parti Eski Milletvekili ve Star Gazetesi Köşe Yazarı Mehmet Metiner, Kahta Belediye Başkanı İbrahim Yusuf Turanlı’nın kendisine yönelik suçlamaları nedeniyle açıklamalarda bulundu. Metiner, seçim döneminde yaptığı konuşmaların çarpıtıldığını ifade ederek, yapılanları ‘ahlaksızlık’ olarak nitelendirdi.
Metiner, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Kahta Belediye Başkanı bir yanda Ak Partili işçilere karşı kıyım uyguluyor, bir yanda yalan söylemeye devam ediyor, öbür yanda kendini destekleyenlerden utanç duyuyor olmalı ki mahkemelere koşuyor. Siyaset nedir bilmeyen işbu belediye başkanı belli ki yönetmeyi de bilmiyor. Daha önceki belediye başkanlığı döneminde de sadece o koltukta oturan sembolik bir başkandı, bu dönem de öyle.
-‘Şahsıma yönelik suçlamaları karşısında kendisine acıdım’
Diyor ki : “Mehmet Metiner işçilere seçim öncesinde yaptığı konuşmada AKP’ye oy vermezseniz sizi işten çıkartırız dediğinde Engin Akel alkışlamadı mı?” Bak dediğimi anlayacak kapasitede olmadığını bildiğim için anlayış gösterebilirim. Lakin çarpıtma mert insanı bozar. Daha doğrusu mert insanlar ne yalana tenezzül ederler ne de çarpıtma yoluna giderler. Benim dediğim şuydu: “İşçi kardeşlerimizin hangi partiye oy verecekleri veya kimi destekleyecekleri kendi tercihleridir. Buna saygı duyarız. Lakin kendilerine iş verdiğimiz kardeşlerimiz bize karşı siyasi düşmanlık yaparlarsa, yani karşımıza geçip düşmanca bayrak sallarlarsa bu yaptıkları siyasi bir düşmanlık olduğu için siyaseten sonuçlarına katılırlar. Herkes bilsin ki siyasi tercihleri ne olursa olsun işçi kardeşlerimizin ekmeğiyle oynamak ahlaksızlıktır. Onlara iş verdiğimiz için mutlaka bize oy vermeleri dayatmasında bulunmak da ahlaksızlıktır. Merak etmesinler biz hiç kimsenin ekmeğiyle oynamayız. Siyasi tercihlerinden dolayı hiç kimsenin işine son vermeyiz.” Benim mealen dediğim bu sözleri o gün de çarpıtmıştın bugün de çarpıtmaya devam ediyorsun. Dostluğunda mert olamadın. Bari düşmanlığında mert ol! Şimdi cevap ver: Sen hiç bir işçiyi işten çıkartmayacağına dair söz verdin mi vermedin mi? Söz verdiğini herkes biliyor. Peki sözünde durmayana ne denir? Bugün sözünde durmamana kılıf bulmaya çalışıyorsun. Benim sözlerimden sana kılıf çıkmaz. Kendi yanlışına bir önceki başkanın yanlışını emsal göstererek kılıf arama yoluna gitme. Yanlış yanlıştır. Kim yaparsa yapsın yanlıştır. Gariban işçilerin ekmeğiyle oynamak zulümdür zulüm.
-‘PKK desteğiyle seçilmedin mi?’
“Seni PKK destekli diye tanımladığım için mahkemeye koşmuşsun. Hakkımda suç duyurusunda bulunduğunu açıklamışsın. Çok korktum! Duyduğumdan beri gözüme uyku girmiyor! Vah vah! Acıyorum sana. Yahu insan hiç kendisine destek verenlerden utanır mı? Cümle alemin bildiği bir gerçek için mahkemeye gider mi? Sahi PKK desteğiyle seçilmedin mi? PKK’lıların oyları olmamış olsaydı sen o koltuğu rüyanda bile göremezdin! Şimdi diyeceksin ki beni PKK’lılar değil HDP’liler destekledi! Vah ki ne vah! Senin bu haline gülmek mi gerekir acımak mı? Kabahat sende değil, seni oylarıyla o koltuğa oturtan PKK’lılarda. Baksana onlardan utanç duyuyor olmalısın ki bütün Kahta halkının bildiği bu gerçeği örtmeye çalışıyorsun. Kandil’in talimatıyla PKK’nın partisi seni alenen destekledi ve sen onların desteği sayesinde orada oturuyorsun. Siyasi diyetini nasıl ödersin o ikinizin arasındaki bir konudur. Lakin bu siyasi ortaklığınızı gizlemeye çalışmanız hiç de dürüstçe değil.”
-‘Seni dürüst ve mert olmaya çağırıyorum.’
“PKK’lılardan da utanma sakın, zira iktidarını onlara borçlusun. Hadi bunu dediğim için tekrar mahkemeye koş! Bak sana bir şans tanıyorum: Şayet iktidarını PKK’ya/PKK’lılara borçlu değilsen çık açıkla. De ki: Ben koltuğumu PKK’ya, PKK’nın partisi HDP’ye borçlu değilim. Kimseye ne minnetim var ne de borcum. PKK/HDP benim siyasi ortağım değildir.” Bu açıklamayı yap, dürüstlüğünden ve mertliğinden dolayı seni alkışlayayım! Yapamıyorsan küçük ve zavallı ayak oyunlarıyla veya kelime oyunlarıyla mahkemeye koşma! Ha senden korkan senin gibi olsun!”