Odak noktamız günlük hayatın dedikoduları olmamalıdır. ‘’Kim evlenmiş, kim boşanmış, çocuğu, kız mı erkek mi, ev almış mı, arabası kaç model, kilo mu almış, eşi ne iş yapıyor, son sevgilisi kimmiş, yine mi ayrılmışlar, o kızın o adamla evlenmeye niyeti yok.’’ konuları artık tarih olmalıdır. Dedikodu hayatımızdan artık tamamen çıkmalıdır ve bizim için sıkıcı bir muhabbet haline gelmelidir. Hayat kısa, kimse hakkında dedikodu yapacak, kimseyi eleştirecek kadar vaktimiz yok. Eleştirdiğimiz şeyin bizde veya ailemizde olma olasılığı %99’dur. Eleştirdiğimiz şeyi yaşamadan ölmeyecek olmamızdan dolayı değil. Bunca sayıda aile bireyi ve akraba varken, çeşitli kişilik tipleri illaki bulunacaktır. Doğacak torunumuzun karakterinden emin olamayız. Öleceğimiz güne kadar kendimizin de hiç hata yapmamasına garanti veremeyiz.
Dikkatimizi başka şeylere harcamalıyız. Peki odak noktamız ne olmalıdır?
Kendimizi bir adım daha ileri taşıyacak adımlar atmalıyız. Dünkü olduğumuz insanla aynı insan olmamalıyız. ‘’Babam ve dedem böyle yaşardı, okul okumadılar, bir kitap dahi okumadılar, hatta okuryazar bile değillerdi ammaaa onların bir bildiği vardı.’’ demek yerine sorgulamalıyız. Kendimize bilinçli ve araştıran insanları rehber edinmeliyiz. Bir süre sonra biz kendimiz de bir rehber haline gelmeliyiz. O kadar çok adım atmalıyız ki, herkes bizi her yıl yeniden tanımak zorunda kalmalı.
Sorgulamadan, araştırmadan, öğrenmeden yolumuza devam edersek, torunumuz da ‘’Benim dedem böyle yaşardı, bir kitap dahi okumamıştı ama bir bildiği vardı.’’ demeye devam edecektir. Şimdi biz ‘’Kim uğraşacak, oku öğren, uygula olayıyla, böyle gelmiş, böyle gider, kimse de, kitap okuyana madalya takmıyor zaten, ayrıca o kadar zamanım da yok, kendimi yormaya hiç niyetim de yok.’’ diye düşünebiliriz de.
Tim Grover bir konuşmasında özetle şöyle diyordu: eğer sen, kazanmanın bedelinin çok büyük olduğunu düşünüyorsan, pişmanlığın faturasını görene kadar bekle. O pişmanlığın faturası nesilseldir ve nesilden nesile aktarılır. Sen şu an o faturayı elinde tutuyorsun. Senin neslinden birisi bu faturayı ödemek zorunda, neslin ileri gidebilmesi için ve o faturanın ödenmesinin tek yolu, senin en zorlu kararları verebilmeye hazır olmandır.